Siber savaşla ilgili en büyük çelişki; onun, teknolojik olarak en çok gelişmiş devletler tarafından desteklenmesidir. Çünkü, siber savaş, savaş meydanında en çok onlar tarafından kullanılmaktadır. Siber savaşın silahları, yakın gelecekte terörist silahlarınının düzenli orduların yerini alacaktır. Bugün birçok ülke siber askerler yetiştirmektedir. Siber savaş için askerler yetiştiren ve bunları etkin bir şekilde kullanan ülkelerin başında Amerika Birleşik Devletleri geliyor. ABD, bir yandan siber savaş yaparken bir yandan da bir çok siber saldırıya maruz kalıyor. Bunu şubat 2002'de ABD Senatosu'nda bir alt komitede konuşan Bush'un sanal güvenlik danışmanı Richard Clarke şöyle dile getirmiştir. "Şer ekseninde yer alan İran, Irak ve Kuzey Kore'nin yanı sıra Çin ve Rusya'da ABD'ye karşı siber askerler yetiştirmektedir. Alt yapımızı hedef alabilecek bu saldırılara bundan sonra aralarında askeri operasyonların da bulunduğu tüm olanaklarla karşılık
vereceğimizi duyururuz."
Saldırıya karşı saldırı
Gerçi şu ana kadar, hiçbir siber saldırıya karşı askeri bir operasyonla karşılık verilmiş değil. Ancak, siber saldırının geldiği noktaya doğru karşı saldırılar düzenlendiği ve bu hedeflerin yerlerinin tespit edilmesi için çalışmalar yapıldığını tahmin etmek mümkün. Hatta bazı sistemlerde otomatik olarak karşı reaksiyon gösteren ve saldırganın bilgisayarını çökerten yazılımlar bulunuyor. Öte yandan sivil ve askeri tüm hizmetlerin bilgisayarlar aracılığıyla yapılıyor olması bu alanda güvenliğin sağlanması için de çalışmalar yapılması gerekli kılıyor.
Milyar dolarlık güvenlik bütçeleri
ABD hükümetinin, 2002'de sanal güvenlik harcamaları için ayırdığı kaynak 2.7 milyar dolar olup, 2003'de bu oran 4.2 milyar dolar olarak belirlenmiştir. İnternet, her alanda eşitlik sağladığı gibi burada da devreye girerek eşitliği sağlıyor ve dünyanın en büyük gücünü 'hacker'lar karşısında çaresiz bırakabiliyor. Tüm güvenlik çabalarına ve milyar dolarlar ayrılan sanal güvenlik bütçelerine rağmen, ABD sivil ve askeri hedefleri siber saldırılara maruz kalmaktan kurtulamıyor. Gerçek şu ki, bilgisayar teknolojilerinde yüzde yüz güvenlik hiç bir zaman mümkün değil. Bunun mümkün olmadığına örnek olarak 1996 Eylül ayında CIA wen sitesinin kırılması ve 1999 Ocak ayında San Antonio'daki Kelly Hava Üssü bilgisayarlarının, iki gün boyunca sürekli saldırıya uğraması gibi bir çok olayı gösterebiliriz. Dünyanın en ünlü 'hacker' Kevin Mitnick'in FBI, ABD Hava Kuvvetleri sistemini kırmasını da bu listeye eklemek mümkün.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder